Eşsiz bir çifttiler: sakin deniz mavisi kanatlarıyla göz kamaştıran küçük bir yalıçapkını ve keskin mavi gözleri olan, kendi kendini yetiştirmiş bir yaban hayatı fotoğrafçısı.
Yaban hayatı fotoğrafçısı Sophie Luby yalıçapkını ile. (Fotoğraf: Sophie Luby Instagram)
29 yaşındaki Sophie Luby, yaban hayatı fotoğrafçılığına henüz iki yıl kala İskoçya’nın Kirkcudbright kentinde hafta sonu yalıçapkını postuna sarılı haldeyken kuş kamufle edilmiş kafasına kondu. Luby yerdeydi. Ertesi gün kuşun tekrar inmesini umarak başka bir kamerayı onlara doğrulttu. Kuş itaat etti, bir balık getirdi ve yemeden önce onu sersemletmek için kafasına vurdu. Video, yalıçapkını’nın canlı hareketlerinin yanı sıra minik ayaklarının Luby’nin gizli kafasına hafifçe vuruşunu da gösteriyor. Luby tüm bu süre boyunca gülüyordu ve yüzü, yeni doğmuş bebeğini karşılayan bir anneninki gibi hoşgörülü bir gülümsemeye bürünmüştü. Ayrıca hemen üzerinde gelişen gerçeküstü kuş yolculuğu karşısında titrememek için de çok çabaladı. Luby, hiçbir şeyden haberi olmayan yalıçapkını ürkütmek istemedi.
Kuş, Luby’ye “şans” bahşetti ve Luby, hemen “İyi Günlerin Prensesi” tacını aldı. Luby’nin, başının üzerinde zıplayan yalıçapkını rolü, 3 Ağustos 2023’te Instagram’da paylaştığından bu yana bir milyondan fazla izlenmeyle viral bir başarı elde etti, 1.33.872 beğeni topladı ve takipçilerinin bir gecede büyümesinden 30.400’den sorumlu oldu.
Kürkün ustaca baştan çıkardığı yalıçapkını bir yana bırakırsak, izleyiciler üzerinde sihirli bir çekim yaratan şey Luby’nin somon pembesi dudaklarındaki gülümsemeden ve “berrak gökyüzü gözlerinden” yayılan kişisel çekiciliğiydi. Bir yalıçapkını, sarkık kır bıyıklı, hava koşullarından yıpranmış bir cilde sahip, saklanmak için uzun, hareketsiz saatlerden doğmuş bir göbeğe sahip, dar gözlü ve somurtkan bir bakışa sahip olmasa bile, dünyanın en iyi yaban hayatı fotoğrafçısına böylesine çekici gelebilir mi? hepsi’ ifadesi? Asla!
Leopar ve Ceylan Öldürülmesi, Masai Mara. (FOTOĞRAF: TARUN KAKAR)
İstenmeyen, bir Chanel dokunuşu
Büyük kedi pahalı parfümlerden çıkan “zararlı dumanları” koklarken, erkek bir leopar Masai Mara’nın (Kenya) uçsuz bucaksız alanındaki bir ağaca kilitlenmiş olabilir mi? Chandigarh merkezli varlık yönetimi danışmanı ve hevesli fotoğrafçı Tarun Kakar’ın anlatacak bir hikayesi var. Dikenli bir ağacın üzerine tünemiş, avıyla birlikte dallara saplanmış bir Thomson ceylanı içeren çarpıcı görüntüsü, geçtiğimiz günlerde Pencap Kala Bhawan’daki TPAS Drishti fotoğraf sergisinde sergilendi.
İlk bakışta Kakar’ın çerçevesi bir leoparın davranışının özünü yansıtıyor: Avını ağaca çıkarmak ve onu aslanlardan, sırtlanlardan, vahşi köpeklerden ve diğer çöpçülerden korumak. Ancak insanlarda böyle değil; davranışın bu sözde doğal temsilinin arkasında çok daha fazlası var. “Bir av gezisindeyken uzakta bir ağacın etrafında turist araçlarının oluşturduğu trafik sıkışıklığını gördüm. Nasıl ki kaynaşan, daireler çizen akbabalar diğer canlılara bir leş hakkında görsel bir sinyal gönderiyorsa, ben de ağaca doğru ilerledim. Araç çok olduğu için 1 saat sıra beklemek zorunda kaldım. Turistler avıyla birlikte leoparı tıklayıp inceledi. Bazıları parfüm kullanıyordu ve vahşi hava yapay kokularla doluydu. Parfümler vahşi hayvanların algılama ve duyusal yeteneklerini bozar. Sıra bize geldiğinde yaklaşık 2,5 saat fotoğraf çektirdim. Turistlerin yaşam alanlarını istila etmesi ve vahşi hayvan davranışlarının bozulmasının suçlusu bendim,” dedi Kakar bu yazara.
Kakar’ın görüntüleri leoparın gözlerindeki şaşkın bakışı yansıtıyordu. Dalların arasında uçtan uca koşturarak turist aracının bariyerinde bir boşluk bulup ağaçtan kaçmak için boşuna uğraştı. Kedi, Masai Mara’daki evinin geniş alanındaki hücresinde bir mahkum haline gelmişti.
“Leopar ceylanı gece öldürmüştü ve şimdiye kadar susamış olmalıydı. Ancak ağaçtan su birikintisine hareketi engellendi” diye ekledi Kakar.
1.
Yaban hayatı fotoğrafçısı Sophie Luby yalıçapkını ile. (Fotoğraf: Sophie Luby Instagram)
29 yaşındaki Sophie Luby, yaban hayatı fotoğrafçılığına henüz iki yıl kala İskoçya’nın Kirkcudbright kentinde hafta sonu yalıçapkını postuna sarılı haldeyken kuş kamufle edilmiş kafasına kondu. Luby yerdeydi. Ertesi gün kuşun tekrar inmesini umarak başka bir kamerayı onlara doğrulttu. Kuş itaat etti, bir balık getirdi ve yemeden önce onu sersemletmek için kafasına vurdu. Video, yalıçapkını’nın canlı hareketlerinin yanı sıra minik ayaklarının Luby’nin gizli kafasına hafifçe vuruşunu da gösteriyor. Luby tüm bu süre boyunca gülüyordu ve yüzü, yeni doğmuş bebeğini karşılayan bir anneninki gibi hoşgörülü bir gülümsemeye bürünmüştü. Ayrıca hemen üzerinde gelişen gerçeküstü kuş yolculuğu karşısında titrememek için de çok çabaladı. Luby, hiçbir şeyden haberi olmayan yalıçapkını ürkütmek istemedi.
Kuş, Luby’ye “şans” bahşetti ve Luby, hemen “İyi Günlerin Prensesi” tacını aldı. Luby’nin, başının üzerinde zıplayan yalıçapkını rolü, 3 Ağustos 2023’te Instagram’da paylaştığından bu yana bir milyondan fazla izlenmeyle viral bir başarı elde etti, 1.33.872 beğeni topladı ve takipçilerinin bir gecede büyümesinden 30.400’den sorumlu oldu.
Kürkün ustaca baştan çıkardığı yalıçapkını bir yana bırakırsak, izleyiciler üzerinde sihirli bir çekim yaratan şey Luby’nin somon pembesi dudaklarındaki gülümsemeden ve “berrak gökyüzü gözlerinden” yayılan kişisel çekiciliğiydi. Bir yalıçapkını, sarkık kır bıyıklı, hava koşullarından yıpranmış bir cilde sahip, saklanmak için uzun, hareketsiz saatlerden doğmuş bir göbeğe sahip, dar gözlü ve somurtkan bir bakışa sahip olmasa bile, dünyanın en iyi yaban hayatı fotoğrafçısına böylesine çekici gelebilir mi? hepsi’ ifadesi? Asla!
Leopar ve Ceylan Öldürülmesi, Masai Mara. (FOTOĞRAF: TARUN KAKAR)
İstenmeyen, bir Chanel dokunuşu
Büyük kedi pahalı parfümlerden çıkan “zararlı dumanları” koklarken, erkek bir leopar Masai Mara’nın (Kenya) uçsuz bucaksız alanındaki bir ağaca kilitlenmiş olabilir mi? Chandigarh merkezli varlık yönetimi danışmanı ve hevesli fotoğrafçı Tarun Kakar’ın anlatacak bir hikayesi var. Dikenli bir ağacın üzerine tünemiş, avıyla birlikte dallara saplanmış bir Thomson ceylanı içeren çarpıcı görüntüsü, geçtiğimiz günlerde Pencap Kala Bhawan’daki TPAS Drishti fotoğraf sergisinde sergilendi.
İlk bakışta Kakar’ın çerçevesi bir leoparın davranışının özünü yansıtıyor: Avını ağaca çıkarmak ve onu aslanlardan, sırtlanlardan, vahşi köpeklerden ve diğer çöpçülerden korumak. Ancak insanlarda böyle değil; davranışın bu sözde doğal temsilinin arkasında çok daha fazlası var. “Bir av gezisindeyken uzakta bir ağacın etrafında turist araçlarının oluşturduğu trafik sıkışıklığını gördüm. Nasıl ki kaynaşan, daireler çizen akbabalar diğer canlılara bir leş hakkında görsel bir sinyal gönderiyorsa, ben de ağaca doğru ilerledim. Araç çok olduğu için 1 saat sıra beklemek zorunda kaldım. Turistler avıyla birlikte leoparı tıklayıp inceledi. Bazıları parfüm kullanıyordu ve vahşi hava yapay kokularla doluydu. Parfümler vahşi hayvanların algılama ve duyusal yeteneklerini bozar. Sıra bize geldiğinde yaklaşık 2,5 saat fotoğraf çektirdim. Turistlerin yaşam alanlarını istila etmesi ve vahşi hayvan davranışlarının bozulmasının suçlusu bendim,” dedi Kakar bu yazara.
Kakar’ın görüntüleri leoparın gözlerindeki şaşkın bakışı yansıtıyordu. Dalların arasında uçtan uca koşturarak turist aracının bariyerinde bir boşluk bulup ağaçtan kaçmak için boşuna uğraştı. Kedi, Masai Mara’daki evinin geniş alanındaki hücresinde bir mahkum haline gelmişti.
“Leopar ceylanı gece öldürmüştü ve şimdiye kadar susamış olmalıydı. Ancak ağaçtan su birikintisine hareketi engellendi” diye ekledi Kakar.
1.